İşitme engelli terimi, günümüzde kullanılması geçmişe nazaran çok daha düşük olan bir terim haline gelmiş durumda. Geçmiş dönemlerde sağlık hizmetleri günümüzdeki seviyede değilken işitme kayıpları zamanında tanılanamıyor ve bilhassa işitme kayıplı çocuklarda erken dönemde işitme cihazı kullanılmamasıyla beraber sağır dilsiz dediğimiz işitme engelli bireyler günümüze nazaran çok daha fazla sayıda oluyordu.
İşitme engelli tabiri esasında yanlış bir ibaredir. İşitme engelli denilebilmesi için bir kişinin herhangi bir işitme cihazı-koklear implant-beyin sapı implantı ile duyamaması gerekir ki, günümüzde teknoloji ve tıbbın ilerlemesi sayesinde işitme kaybı olan kişiler işitme cihazı, koklear implant veya beyinsapı implantları ile ses duyabilir durumdalar.
İşitme kaybı çok ileri olan, işitme cihazı veya diğer seçenekler ile de zor duyan kişilere işitme engeli raporu verilmekte. İşitme engeli raporu için bir devlet hastanesi ya da eğitim araştırma hastanesinde işitme testleri yapılır ve çıkan sonuç Balthazard Ölçeği ile değerlendirilerek bir engel yüzdesi belirlenir. Çıkan bu sonuç sonucunda ek handikaplar ile beraber genel engel yüzdesinin belirli bir seviyenin üzerinde olması durumunda engel raporu düzenlenir.