İşitme cihazları alanında girişimciliği seçen bir isim Mahfuz Ağaç. Farklı alanlarda çalışıp girişimlerde bulunduktan sonra 1999’da Türkiye’de boş bir alan olan işitme cihazında ilerlemeye karar verdi.
Ağabeyi Emin Ağaç, Ear Technic’te Earnet markasıyla işitme cihazı üretimine odaklanırken o da işin perakende tarafında sorumluluğu üstlendi. Si-Ser İşitme Cihazları Merkezi’yle de ülkedeki önemli bir açığı kapatmak için kolları sıvadı.
Çevre ülkeler hedefte
Şu anda Türkiye’de 40, Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ve Balkanlarda 10 tane olmak üzere 50 mağaza sayısına ulaştı. Ağaç’ın hedefi, Türkiye’den çıkarak dünyaya yayılan bir işitme cihazları zinciri olmak.
Mahfuz Ağaç, Ear Technic’in dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptığını anımsatarak, perakende zinciri olarak da Ortadoğu ve Balkanlarda büyümek istediklerini belirtiyor. Ağaç, Türkiye’de Van, Erzurum, Malatya, Şanlıurfa ve Trabzon gibi illere şubeler açtıklarını ve daha fazla şehre açılacaklarını aktararak, “Türkiye’de de bütün markaların İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlere odaklanıyor. Biz ulusal markaların çok gitmediği şehirlere de bu hizmeti götürmek istediğindeyiz” diyor.
Yurtdışında da çevrede açık gördüğümüz ülkelere açıldıkları bilgisini veren Ağaç, “Pakistan,Azerbaycan, Libya’da şubelerimiz bulunuyor. Balkanlar’da ciddi boşluk var. Bosna Hersek,Kosova radarımızda. Almanya, Danimarka, Amerika gibi her ülkeyi de hedefliyoruz. Gidebildiğimiz kadar ülkeye gitmek istiyoruz. İlk hedefimiz boş, bakir ve kültürel bağlarımızın olduğu ülkeler” diye konuşuyor.
Ağaç, Si-Ser olarak devamlı büyüdüklerini, 150 çalışan sayısına ulaştıklarını ve 40 merkez sayısıyla da pazar paylarının yüzde 9 olduğunu dile getirdi.
150 bin cihaz satışı
Sektörü de değerlendiren Mahfuz Ağaç, şunları söylüyor: “Son beş yılda önemli gelişmeler var. 650 işitme merkezi sayısına ulaşıldı. Bunların 40’ı bize ait. Yılda 150 bin işitme cihazı satılıyor. Sektörün büyüklüğü de 150 milyon TL. Ama bilinçlenme olmadığı için rakamlar olması gerekenin çok altında.
Bu rakamları rahatlıkla üçe çarpmak mümkün. Ama diğer yanda sektöre bir düzen de geldi. Artık işitme cihazı medikal mağazalarda satılamıyor sadece işitme merkezlerinde satılabiliyor. Buralarda çalışmak için de odyolog olmanız gerekiyor. Artık yoldan geçen herkes bu işi yapamıyor. SGK da ödeme yapacağı cihazın standartlarını belirledi. Eskiden gelen Kaçakcihazları engelledi. Ayrıca sektördeki en önemli sorunlardan biri ses yükselticilerin işitme cihazı olarak satılması. Bu insanların sağlığını tehlikeye attığı gibi sektörün de imajını zedeliyor.”
‘Teknoloji işitme kaybını artırdı’
Teknoloji geliştikçe işitme kayıplarının arttığına da işaret eden Ağaç, şunları kaydediyor: “Sadece yüksek ses etkili değil onun dışında artış gösteren antibiyotik kullanımı da işitme kaybına neden oluyor. Fabrikalarda asırı sesli ortamlarda çalışanlar da var. Dünya sağlıkÖrgütü’nün araştırmasına göre dünyada yüzde 15’lik bir kesim işitme sorunu yaşıyor.
Ama işitme cihazı bu oranda kullanılmıyor. Kullanım sadece yüzde 1. Türkiye’de ise bu oran bindelerde. Şu anki kullanımının beş katı kullanım gerekiyor. İnsanlara sağlıklarına dikkat etme kültürü aşılanmalı. İşitme cihaz kullanmanın ayıp ve kusur olmadığı anlatılmalı.”
Küpe ve gözlük arkasına takılan modeller de var
İşitme cihazı teknolojilerine de değinen Mahfuz Ağaç, estetik kaygılarla kulakiçine, gözlüğün arkasına ya da küpe olarak takılabilen modeller de geliştirildiğini aktarıyor. Ağaç, şunları söylüyor: “Earnet markasıyla en küçük işitme cihazından birini de ürettik. MP3 çalabilen cihaz da yapabiliriz.
Ama ne kadar farklı teknolojiler yüklerseniz cihazın asıl işlevi biraz azalıyor. O nedenle en fazla talep kulak arkası cihazlara gösteriliyor. Halkımız da işitme cihazı takmayı özümsüyor. Özellikle Abdullah Gül gibi isimlerin bu cihazı takmaya başlaması bilinirliğini de artırıyor.”
KAYNAK:https://www.milliyet.com.tr/ortadogu-ve-balkanlara-sesini/ekonomi/detay/1918899/default.htm
